Geleceğe bakmak. Dünden yarına doğru yürürken üretim yöntemlerimizden tüketim alışkanlıklarımıza, yönetim şekillerimizden çalışma tarzlarımıza, ilgilerimizden ihtiyaçlarımıza, bilimden oyuna, tarımdan teknolojiye, yaşam şekillerimizden iş yapma şekillerine, iletişimden ticarete, kültürden ekonomiye ezcümle düşünce şekillerimizden varoluş hallerimize neler değişti, neler artık anlamsızlaştı, ne gibi yeniliklerle tanıştık ve dünya nereye gidiyor? Hangi gelişmeler yarına yön verecek, geleceği hangi trendlerin üzerine inşa edeceğiz? İş dünyası ile akademiyi, sanatçıyla sporcuyu değişimi anlamaya, değişimi yakalamaya hatta değişimin önünde yürümeye davet eden ve on yıldır gerçekleştirilen üç günlük dev bir organizasyon Brandweek. Birçok salonda aynı anda alanında değişim yaratmış yerli ve yabancı konuşmacıları dinlediğiniz, kahve molalarında firmaların yenilikleriyle tanıştığınız bir deneyim, bir farkındalık, ufuk geliştirme, düşünme ve yaratma alanı, bir tanıma, tanışma alanı.
“Yeniden başlama zamanı/ Time to reset” diyordu bu yıl Brandweek. Ben ise 2020’nin aralık ayında yazmışım “resetle, reset et” diye. “Reset et!” demişim, “Resetle! Sil baştan… Oysa sil baştan değil tam karşılığı. Yeniden ayarla. Bazı şeyler-ama uğraşarak ama tereyağından kıl çeker gibi kolaylıkla- hallolur. Daha karmaşık olan, sıklıkla can acıtan, genellikle direndiğimiz, hayatı reset etmek.Kendimi kendimden Anka kuşu gibi doğurduğumdan beri fark ediyorum, en derin ve en etkili dönüşüm dönemini yaşıyoruz! Her şey değişiyor. Her şeyin değiştiği bu dönemde benim sabit kalmam ne mümkün! Ben de değişiyorum. Dönüşüyorum. Taaa, en derinlerimde bir yerlerde bir şeyler kırılıyor, bir şeyler çıkıyor açığa, açığa çıktıkça acıtıyor, gözümde gözyaşı oluyor, bazan yüzümde gülümseme… Şaşırıyorum nereden çıkıyor bunca hikaye, bunca duygu, bunca senaryo yazmaya kalksam yaratamayacağım anı? Ama çıkıyor, çıktıkça da şifalanıyor. İnsanlar gelip geçiyor hayatımdan, sevdiklerim, çok sevdiklerim… Geliyorlar… Yaşanacak olan yaşanıyor. Gidiyorlar… Kimi daha uzun kalmış, kimi çok yoğun… Geçmiş ellerimin arasında eriyor, akıyor… Haliyle üzülüyorum. Bulutlanıyor gökyüzü. Yağmur, bazan siçil sicil, bazan sağanak. Sonra açıyor güneş yine. İçimden doğuyor kendi güneşim. Özgürleşiyorum. Ta derinlerime kök salmış, kök saldığı yerde büyüyüp beni ele geçirmiş farkında bile olmadığım düşünceler, anılar, bilgiler açığa çıktıkça arınıyor, şifalanıyorum. Yer açılıyor bana, kendime. Kendimi fark ediyorum. Kendim olmayı öğreniyorum. Kendimi seviyorum. İşte reset dediğim bu. Yenidenayarlamak kendini kendine, uyumlamak kendini yaşama, yaşamı da kendine.”
Ben kendi resetlememe odaklanmışken, Brandweek iş dünyasını odağından inceliyor yeniden başlarken nereden başlayacağımızı. Metaverse’ün ve yapay zekanın geldiği yer konuşuldu, hayatımızı ve yarınımızı nasıl etkileyeceği konuşuldu. Sinir bilim uzmanları beynimizin çalışma yöntemlerini anlattıkları kurum STK iş birlikleri ile tarımda olduğu kadar toplumda da yeni bir hikaye yaratmanın etkileri konuşuldu, konuşulan alanlarda sürdürülebilirlik konuşuldu. Pandemi ile gündemimize oturan sağlık bu yıl Brandweek’te yeni bir bölüm olarak yer aldı. Konuşmaların çok azına katılabildim. Katılabildiğim, gözlemleyebildiğim kadarıyla Brandweek 2022’den birkaç ipucunu sizler için not ettim.
– “2023’te hayatımızı etkileyecek dört ana trendden biri mağazaya gittiği zaman ürünü denediği gibi online ya da artırılmış gerçeklikte de tüketiciye ‘deneyimi yaşatan’ çok boyutlu alışveriş. Bugün sadece Meta platformu üzerinde 700 milyondan fazla insan yapay zekayla alışveriş tecrübesi yaşıyor.” İlke Çarkçı Toptaş, Meta Türkiye e- ticaret sektör lideri
– “Amaç yıkmak değil, amaç yeni bir şey başlatmak. Ama bakın, tarihe adını yazmış büyük bilim insanları yola bir şeyi yıkmak için, var olanı tamamen değiştirmek için çıkmıyorlar. Önlerindeki taşı geçmek için, belki biraz daha cesur iddialar ortaya atıyorlar. Yıkım sonra geliyor.” Mete Atatüre, Cambridge Üniversitesi Fizik Profesörü
– “Şirketinizin dijital stratejisi, artık şirketinizin stratejisidir.” Alpagut Çilingir, Google Türkiye Perakende ve Teknoloji Lideri
– “Şüphesiz medeniyeti geri sarmamız gerekiyor. Geri giderek ileri gitmemiz gerekiyor.” Serdar Erener, yönetmen. Sahneye keçisiyle çıkan Serdar Erener’in konuşmasından ayrıca modern medeniyetin dört temel malzeme -çimento, çelik, plastik ve amonyum- üzerine kurulu olduğunu ve ancak bu malzemeleri kullanmadığımız bir hayatı düşünme cesareti gösterebildiğimizde yeni bir dünya hayali kurmaya başlayabileceğimizi How The World Really Works kitabında ifade eden Manitoba Üniversitesi Çevre Bilimleri Fakültesi Emeritus Prof. Vaclav Smil’i de radarıma aldım.
– “Kaosu içeri al, her gün yeni bir şey yapamıyorsan, yaptığın şeyi yeni bir şekilde yap. Mantıksız ol, mesela çoraplarını dolabına çift olarak yerleştiriyorsan, onları çekmecene tek tek koy şimdi de. Her yeni davranış şekli yaratıcılığını geliştirir. Çünkü ancak yaratıcı olarak gelecek dünyayı yaratmak üzere yeniden başlayabileceksin.” Kev Chesters, Harbour Collective Kurucu ve Strateji Ortağı
– “Üstünü kapattığımız her şeyin altında kalırız.” Gökhan Çınar, psikolog
– “Bir santim üst toprağın kendini yenilemesi için 90 yıl gerekiyor. Toprak, özellikle üst toprak çok canlı olması gereken bir yer. Ama yanlış uygulamalarla biz toprağın hayatiyetini öldürüp içindeki canlıları yok ettiğimiz zaman toprağın kendi kendine yapabileceklerini de yok ediyoruz.” Deniz Ataç, Tema Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
– “Değişmesi gerekenlerle korunması gerekenler konusunda çok dikkat ederek kendi hayatımızı örmemiz gerekiyor.” Murathan Mungan, yazar, şair.
Dalia Maya
Bu yazı Şalom Gazetesinin 16 Kasım 2022 sayısında Dalia Maya’nın İsimsiz isimli köşesinde yayınlanmıştır. İlgilenen için link: https://www.salom.com.tr/koseyazisi/123801/yeniden-baslama-zamani
Yorum yazılmamış.