Nisan 18, 2024

kurtuluşunun öyküsü

kurtuluşunun öyküsü
Musa’nın önderliğinde Mısır diyarında Firavunun esaretinden kurtuluşunun öyküsüdür Pesah’ın öyküsü. 2000 yıldır her Pesah sofrasında okuduğumuz, ritüelleri ile hatırladığımız, çocuklarımızın “ma miştana/ne değişti”, “bu akşamın diğer akşamlardan farkı ne” sorularına cevap verdiğimiz bir bayram. Her seferinde yeniden okuruz, agada ismini verdiğimiz kitaptan, firavunun, emek gücünü oluşturan Yahudileri nasıl ezdiğini, Musa’nın “bırak, halkım gitsin” taleplerini, ve her gidiş izni çıkmasının ardından firavunun vaz geçişlerini. Her vaz geçişte daha büyük bir belanın Mısır ülkesini vurmasını.

Özgürlüğe çıkış, tıpkı firavun esaretinden çıkış gibi zorlayıcıdır, ezalıdır. Özgürlük yolu ilk anda belalarla döşeli gibi görünür. Halklar için olduğu kadar kişiler için de geçerlidir bu durum. Uzun yıllar anlamamışım Pesah öğretisini. Olmuş bitmiş bir olayı temcit pilavı gibi her sene yeniden masaya yatırmanın, o muhteşem kokulu ve lezzetli yemeklerin süslediği masada oturup, ama yemeklere dokunamadan, aynı hikayenin her yıl beynimize kazınırcasına tekrar anlatıldığı, açlığın başımı ağrıttığı bir eziyet, bir bela olduğunu düşünür dururdum çocukluğumda. Dua ve ritüellerin biran evvel tamamlanmasını, bir an evvel belaların def edilerek artık yemeğe geçebilmeyi bekler dururdum.

Oysa yeni yeni kavrıyorum, kelime anlamı çıkış olan Pesah bayramının hikayesi binlerce yıl önce yaşanmış bitmiş bir olayın hikayesi değilmiş meğer. Her an, her birimizin içimizde yaşadığı bir deneyimmiş Pesah. Her gün, her an kendimize etiketler yapıştırarak olduğumuzu sandığımız kişiyi yarattığımızı ancak bunu yaparken de asıl olduğumuz kişiyi öldürdüğümüzü fark ediyorum artık. Pesah, tüm kendi yargı, ön yargı, inanış ve düşüncelerimizden arınarak özümüzün özgürleşmesini hatırlatıyor şimdi bana. Özgürleşme yolu zor ve meşakkatli. Bildiğini sandığından kurtulmak, olduğunu zannettiği kişiden özgürleşmek Mısır’ın belaları gibi, acı veriyor sıklıkla insana. Öte yandan tüm kalıplaşmış düşüncelerinin, inanışlarının ardındaki beni görme gücü, son derece özgürleştirici.

BU AKŞAM, AGADA’YI OKURKEN, GELİN HEP BİRLİKTE DÖNÜP BAKALIM KENDİMİZE. TÜM SIFATLARDAN ARINMIŞ, ZAMANSIZ VE MEKANSIZ, KİMLİKSİZ VE ŞEKİLSİZ GERÇEK VARLIĞIMIZA BAKALIM. YAŞAMIMIZI HUZUR İÇİNDE SÜRDÜRMEK İÇİN KENDİ FİRAVUNUMUZUN BİZE EMPOZE ETTİĞİ KURALLARIN ALTINDA KENDİMİZİ HAPSETTİĞİMİZ ESARETTEN ÇIKIŞ YOLLARINI GÖRELİM. KENDİMİZİ KENDİMİZDEN ÖZGÜRLEŞTİRDİĞİMİZ BİR BAYRAM OLSUN BU BAYRAM.

HAG PESAH SAMEAH

DALİA MAYA
24/03/2012
06:55

 

Benzer yazılar

Yorum yazılmamış.