Aralık 11, 2024

Sekiz rüzgar bir osuruk

Sekiz rüzgar bir osuruk
Bin yıl kadar önce Song Hanedanı sırasında yaşamış büyük Çin şairlerinden Su Dongpo, Budist öğretilerin hevesli bir öğrencisiydi. Budizm’i sıklıkla yakın dostu olan Zen üstadı Foyin’le tartışıyordu. İki dost aynı nehrin karşı kıyılarında yaşamaktaydı – Su Dongpo’nun evi kuzey kıyıda, Foyin’in Altın Dağ Tapınağı ise güney kıyıdaydı.
Bir gün Su Dongpo’ya ilham geldi ve aşağıdaki şiiri yazdı.

Cennet içinde cennete eğerim boynumu,
Saç tellerim kainatı aydınlatır.
Sekiz rüzgar yerimden kımıldatamaz beni,
Yine morlu, altın ışıltılı lotusun üstünde otururum.

Kendi eserinden çok etkilenen Su Dongpo, bu şiiri bir uşağa verip Foyin’e gönderdi.
Dostunun da şiirinden kendisi kadar etkileneceğinden kuşkusu yoktu.

Foyin şiiri okur okumaz, onun hem Buda’ya bir övgü hem de şairin kendi ruhsal olgunlaşmasının ilanı olduğunu gördü.
Şiirdeki “sekiz rüzgar”; övgü, alay, onur, onursuzluk, kazanç, kayıp, haz ve ızdırap – maddi dünyanın erkeklerin duygularını yönlendiren ve etkileyen kavramlarına gönderme yapmaktaydı. Su Dongpo artık bu güçlerin kendisini etkilemediği yüksek bir ruhsallık düzeyine ulaştığını söylüyordu.

Zen üstadı gülümseyerek Su Dongpo’nun el yazısının üstüne “osuruk” yazdı ve onu şaire geri yolladı.

Su Dongpo iltifatlar ve taktir beklediğinden, Zen üstadının ne yazmış olduğunu görünce şok oldu.
Öfkeyle kükredi:
“Bana nasıl böyle hakaret edebilir? İğrenç ihtiyar maymun! Bana bunun hesabını verecek!”

Öfkeden deliye dönen Su Dongpo, kendisini nehrin karşı kıyısına geçirecek tekneyi çağırdı ve karşı kıyıya varır varmaz, tekneden atlayıp tapınağa koştu. Tek isteği Foyin’i bulmak ve kendisinden özür diletmekti.

Hışımla tapınağa girdi. Foyin’in kapısı kapalıydı. Kapıya iliştirilmiş notta aşağıdaki satırlar okunuyordu:

Sekiz rüzgar yerimden kımıldatamaz beni
Bir osuruk karşı kıyıya savurur.

Bu satırları okuyan Su Dongpo dondu kaldı. Foyin bu öfkeli ziyareti öngörmüştü. Su Dongpo’nun öfkesi dostunun maksadını anlayınca sönüp gitti. Eğer gerçekten sekiz rüzgardan hiç etkilenmeyen, ruhsal olgunluğa erişmiş bir adam olsaydı, bu denli kolayca kışkırtılır mıydı?

Azıcık kalem oynatarak, küçücük bir gayretle Foyin, Su Dongpo’nun gerçekte, kendi iddia ettiği gibi ruhsal olgunluğa ulaşmış biri olmadığını göstermişti. Yaptığından utanmış, ama biraz daha bilgeleşmiş olan Su Dongpo, tapınaktan sessizce ayrıldı.

Bu olayın, Su Dongpo’nun ruhsal gelişiminde bir dönüm noktası olduğu söylenir. O günden sonra büyük şair, sadece bu erdeme sahip olduğunu iddia etmenin ötesine geçip, gerçekten tevazu sahibi bir adam oldu.

Derek Lin – Gündelik Hayatın Tao’su

70. Gün

ARKADAŞIM Dishaa Gurudwara Saraswati ve
NAZMI GUR HOCA’YA TESEKKURLERLE

 

 

Benzer yazılar

Yorum yazılmamış.