Nisan 16, 2024

sessizlikte anlaşılır yaşam

sessizlikte anlaşılır yaşam

Sessizlikte anlaşılır en çok yaşam… Sessizlik derken, öyle bir sessizlik olmalı ki, insanın iç dünyası ile dış dünyası aynı frekansta olmalı… İç dünyada dinginlik varken, doğanın dinginliğinde bulur insan sessizliği… Coşku ile dans etmekteyken iç dünyası, en güzel sessizlik, dış dünyada da aynı tempoda bir müziği, bir dostluğu bir güzelliği yaşamaktır sessizlik. Bir dengedir galiba sessizlik iç dünyası ile insanın, dış dünyası arasında kurulan…

Sessizlik… Her sessizliğin bir sesi vardır aslında… Bazan öyle bir hissedersin ki doğayı ve ruhun öyle bir çıkar ki açığa… Sınırlar yok olur… Bedenim dediğin şey dursa bile oturduğun koltukta, önce muğlâklaşır, sonra yok olur sınırlar… Gözlerin açık ya da kapalı, fark etmez… Bilmezsin nerde bitmekte tenin, nerede başlamakta üzerinde oturduğun koltuğun… İkisi BİR, ikisi tek, bütünün parçası olmuştur o anda… Arınır o an insan aklın dayattıklarından… Duymaz bile belki dışarından gelen sesleri… O sesler ki, bir kuşun cıvıldaması belki, ya da rüzgarın hışırtısı yapraklarının arasında ve dalganın aynı ritimde dövmesi bulunduğun toprağı… Hepsi bir bütün, hepsi bir uyum içinde… Ve ruhun aynı bütünün parçası… Aynı ritimde salınmakta evrende…
Sessizlik… Ve her sesin de bir sessizliği vardır öte yandan… Seslerin sessizliği… Ne kadar gürültülü olsa da içinde bulunduğun ortam… Bazan tüm bedeninle ve ruhunla giriverirsin kulağından giren sesin içine… Bir dalga misali… Etkileşir, aynı frekansta coşar, dans edersin o sesle. O ses ki hem içinde, hem dışında… Bütünleşirsin… Tek beden olursun… Sessizleşir o anda, tüm gürültüler… Seslerin içinde sessizliğe erersin…
Tam da o an anlarsın yaşadığını… Yaşamaktır sessizlik… Dolu dolu yaşamak, dibine kadar akışta yaşamaktır benim için sessizlik. Yoksa, kulakların sağır olup, hiç bir şey duyamamak değildir sessizlik…
Dalia MAYA
01/06/2012
14:09

 

 

Benzer yazılar

Yorum yazılmamış.