Nisan 19, 2024

Yağmur bahçenin kıyısında

Yağmur bahçenin kıyısında

Yağmuru dinliyorum bahçenin kıyısında. Şıpır şıpır. Derken hafiften artıyor hızı yağışın.

Gökler kükrüyor aralıksız, Gümbür gümbür! Şimşekler çatır çatır çatallaşıyor… Kızgın değil. Kavga edercesine hiç değil. Ama yapması gerekeni yaparcasına, tüm gücü ile.
Ve ben, aylardır ilk defa, bu sabah, huzurluyum. Bitmiş gibi şimdilik içten içe hesaplaşmam.. Elimde kahvem, yağmuru dinliyorum. Altıncı kuralı hatırlıyorum.
“Kendini o kadar da ciddiye alma” diyorum kendime. Ciddiye almak da değerini yitiriyor bu dolu dolu yağan yağmurun sesinde. Derin bir nefes çekiyorum, yağmur damlaları ile, gök gürültüsü ile, şimşekle bir oluyor, bütünleşiyorum.
——-
Derken bir şimşek çakıyor… Öyle bir çakıyor ki, bir beyazlık geçiveriyor bir anda gözlerimin önünden. Görmüyorum. Ama anlıyorum. Bir kedi bu! Kaçıverdi kapalı garaja kaşla göz arasında.
O kadar da ciddiye alma kendini. Önemli değilsin. Yağmurda bir damla, rüzgarda bir nefessin.. Bazan bir hoş seda, bazan bir şefkatsin. Ama insanlar önemli. Tanrım sen koru.
Tanrım sen bu yağmurda yolda olanları, sokakta olanları, karnı aç, üstü başı açıkta olanları koru.
Dalia MAYA
08/09/2014

P.S. Altıncı Kural bir kitaptan bana kalan… Ancak kitabın ne adını, ne de yazarını hatırlayabiliyorum şu anda. Kendisinden, ve sizlerden özür dilerim.

 

Benzer yazılar