Her şey birbirine girer bazan. İşler karışır düğüm olur. Çözülmemişne varsa, hepsi birbirine karışır kördüğüm olur. Son damladır bardağı taşıran. Öyle sanırsınız, öyle olduğunu zanneder insan. Oysa son damlanın son olmaktır diğerlerinden tek farkı. Derinlemesine baktığınızda her damla son damladır bir anlamda. Bardakta hangi sırayla biriktikleri kaybeder önemini. Biri diğerinden daha anlamlı ya da anlamsız değildir aslında. Umursamazinsan genellikle sorunu, ya “önemsiz” der geçiştirir ya ağır basar alıştığı konfor alanını sürdürmek; geriye atar unutur hoşuna gitmeyen anı, unutur gibi yapar daha doğrusu. Boşverir.
Düşünmez ki o anda, geçiştirmenin biriktirmek olduğunu. Geçiştirdiğini sandığı ne varsa saklanır beyninin bir köşesinde. Bir radyo gibidir insan beyni. Tüm bilgi mevcut ve salınmaktadır evrende. Kişi hangi frekansa ayarlarsa beynini o frekansın yayınını alır. Ve bir kova gibidir insan beyni hangi düşünceyi geliştirirsen o düşünce yoğunlaşır içinde. Giderek otomatikleşir algısı insanın. Farkında olmadan, bilinçsizce aynı yöne kayar düşünceler. Farkında bile olmadan. Bir gün, bir de bakarsın düşüncen ne ise sen o olmuşun. Düşüncen yokluk ise yokluk olmuşsun. Düşüncen sevgi ise sevgi olmuşsun. O yüzden önemlidir düşünceler. Dikkat etmeli neyi neden düşündüğüne.
Dalia MAYA
Yorum yazılmamış.