Nisan 26, 2024

gelenek… gelenek… garip gelenek

gelenek… gelenek… garip gelenek

Çocukluğumda Şişli’de Abide-i Hürriyet caddesinde zamanına göre genişçe bir evde otururduk. Her sene anneannem bir aylığına İstanbul’a bizi ziyarete geldiğinde odamda onu bekleyen açılır kapanır yatak açılır hazırlanırdı. Kimi gece aynı zamanda yataklarımıza çekilip onun muhteşem sohbetinden istifade edersem de çoğunlukla uykuya dalana dek yatakta çok fazla dönüp durduğumdan o derin derin uyuyana dek odaya gitmezdim. Anneannem ise her gece yatağına sırt üstü uzanır, ellerini göğsünün altında buluşturur ve sabah aynı pozisyonda uyanana dek hiç kıpırdamadan uyurdu. O kadar kıpırtısız ve sessiz uyurdu ki bazı geceler gözlerimi bedenine diker nefes alıp almadığını anlayabilmek için uzun süre göğsünün iniş kalkışını izlemeye çalıştırdım karanlıkta.

O gece de her zamanki gibi anneannem erkenden yatmış derin uykusuna geçtikten sonra ben de kendi yatağımda yerimi almıştım. Sıcak bir geceydi. Ancak ne olmuşsa olmuş, her zaman çıtı bile çıkmayan anneannem derin horlamalarla etrafı sarsmakyaydı. Bu gürültülü ortamda uyumayı beceremeyen ben yastığını alıp biraz rahatsız olsa da hiç degilse sessizlikte uyumak üzere salon kanepesine kuruldum. Yarı uyuklayarak yarı uyanık geçen bir gecenin sonunda sabaha ağabeyimin kızgın suratı ile karşılaşacağımı bilmiyordum tabii: “nasıl olur da anneanneme, onun varlığından rahatsız olduğum izlenimini yaratacak bir davranışda bulunabilmişim”. Daha gözümü yeni açmışken karşılaştığım bu kızgın ifadeleri hazmededen annem belirivermişti karşımda bembeyaz bir suratla : “yatağını yastıksız bırakmışsın. Bir daha asla asla görmeyeyim yatağını yastıksız bıraktığını” bir taraftan şaşkın şaşkın ne olduğunu anlamaya çalışırken annemin suratının renginin beni iyice korkuttuğunu hatırlıyorum.
O gün öğrendim. Meğer bir yatağın yastıksız bırakılması o yatağın sahibinin öldüğü anlamına gelirmiş… Ve evde bir ölüm olduğunda ölen kişinin terlikleri ters çevrilir, evdeki tüm aynaların üstü örtülümüş. Neden? Bugün hala bilmiyorum. Tıpkı bir cenaze arabası gördüğümüzde neden tırnaklarınızı saklamamız gerektiğini hala bilmediğim gibi… O gün öğrendim bir sürü garip geleneği. Tırnaklar geceleri kesilmezmiş ve kesilen tırnaklar mutlaka tualete atılırmış mesela…

O gün öğrendim, mantıklı gelmemesine rağmen yıllarca, annem üzülmesin diye uyguladığım bir çok geleneği… Zamanla benim bir parçam olacaklarını ve kendi çocuğum olduğunda, aslında aptalca bulduğum bir çok davranışı üzerinde çok da fazla düşünmeden otomatik olarak ona aktaracağımı henüz o zamanlar bilmeden …

Dalia MAYA
16/09/2012
23:50

Benzer yazılar

Yorum yazılmamış.