Bir Martı çıktı yoluma bu sabah. Öylece duruyordu çimenlikte. Biraz üzgün biraz süzgün bakıyordu sanki. Bir iki fotoğrafını çekeyim dedim. Yaklaştım yaklaşabildiğim kadar. Pek oralı olmadı. Korkup kaçmadı benden. Baktı uzun uzun gözlerime. Bakıştık aramızda fotoğraf makinesi. Sonra döndü arkasını. Bir adım attı. Bir adım daha. Bir gariplik var ama yürüyüşünde, topallıyor sanki. Bakışım onun üzerinde, bir pençesini öne atıyor, sonra ötekini atarken dikkatle, yavaş yavaş koyuyor yere. Nasıl dikkatli, durduğu yerde vermiyor ağırlığını o pençenin üzerine. Belli, ya sakatlanmış ya da belki bir diken batmış pençesine… Bekliyor, yalnız, sabırla, ne olduğunu bilerek, belki de bilmeden. Aslında sadece o anın içinde.
Ne yapabilirdim? Hala sokak hayvanlarına dokunmayı beceremiyorum. Bu nedenle mi karşıma çıkıyorlar sık sık? Şimdilik ancak sevgimle sardım, şifa olsun diye içindeki yaşam enerjisi
Dalia MAYA
24/10/2013
08:48
One comment