Aralık 11, 2024

Ma niştanah – Neden farklı?

Ma niştanah – Neden farklı?

“-Ma niştanah – Neden farklı? Bu gece tüm diğer gecelerden neden farklı ?
Tüm diğer geceler mayalı ürünler ama bu gece sadece mayasız hamursuz ekmeğini yiyebiliyoruz.
Tüm diğer geceler her sebzeyi yiyebiliyoruz, ama bu gece sadece acı otlar yiyebiliyoruz.Tüm diğer geceler yiyeceğimizi sirkeye bir kere bile banmıyoruz, ve bu gece iki kere banmamız gerekiyor. Tüm diğer geceler oturarak yiyoruz amabu gece yana kaykılarak yememiz gerekiyor.”

– Sahi neden farklı bu gece tüm diğer gecelerden dedecim?
– Çünkü paşam, Tora, Yahudilerin taş işçisi olarak kölelik yaptıkları Mısır’da firavunun eziyetinden kurtulmak ve özgürlüklerine ulaşmak için Tanrı’nın önderliğinde çıktıkları bu zorlu dönemi anmak üzere bu bayramı her sene 7 gün boyunca anmamızı emreder.
– Ama dedecim, geçmiş, geçip gitmiş. Tekrar tekrar o günleri gündeme getirdikçe, kendimizi o geçmiş zamanlara bağlayıp ilerlememize engel olmuyor muyuz? Evet bebekken hep aynı masalları tekrar tekrar dinlemeyi severdim. O masallar artık beni sıkıyor. Geçmişte kaldı.
– Geçmiş, bizleri bugünümüz üzerinden geleceğe bağlar yavrum. İçinde oturduğun evin temeli ne ise, geleceğin için de geçmişin odur. İnsan geleceğini ancak sağlam temeller üzerine inşa ederse bu hayatta güçlü bir ağaç gibi yaşayabilir.
Üstelik Kutsal Kitaplar insana çok farklı düşünme alanları da açar. Pesah Agada*’sını da Tora’da olduğu gibi katman katman okuman mümkün.
– Bize yıllardır anlattığınız Musa’nın firavunla görüşmesi, 10 bela ve kızıl denizin yarılmasından fazlası mı var diyorsun?
– Elbet fazlası var oğlum. Her algı seviyesi
ne göre çok daha fazlası var.
– Nasıl?
-Bak şimdi, kimileri için acı otlar sadece damakta acı bir lezzet bırakırken, kimileri yaşamın zorlu süreçlerinin de bir şekilde eninde sonunda yutulup hazmedilebildiğini, yüzlerce yıllık kölelik yaşamından sonra, vaad edilmiş topraklara varabilmek için atalarımızın çölde 40 yıl dolaşılmak zorunda kalmalarında kişisel özgürlüklerin dahi elde edilmesinin ağır çabalar sonucu ve çantada keklik sandığımız bazı alışkanlıklarımızın feda edilmesi sonucu zaman içinde mümkün olabildiğini hatırlayacak. Üstelik 40 yıl bir neslin o dönemde ortalama yaşam süresi idi. Çölde kırk yıl demek Mısır’da kölelik deneyimini yaşamış, kararlarını bir köle mantığı ile veren kimsenin vaad edilmiş topraklara girmemesi demekti. Zira bir köle ile özgür bir insanın olaylarla bakışı farklıdır. Çölde ve göçebe bir yaşam süren bir topluma doğan bir çocuk, ister istemez daha özgür bir algı ile olayları değerlendirecek, yaşamı ona göre oluşturacaktı.
Ve kimimiz çölde geçirilen bu süre içinde her sabah toprakta buldukları ve ancak bir gün dayanan, saklamaya kalkıldığında bozulan yiyecekleri düşünürken biriktirmenin de insanı bir nevi köleye dönüştürdüğünü hatırlayacak. Ve o ekmeğin her damakta insanın kendi aklındaki, özlediği lezzeti vermesinde yaşamın da aslında kendi hayalimizdeki gibi gerçekleştiğini görecek.
——–
Bu akşam aile sofralarımızda bunları konuşacağız, kim bilir daha neleri de birlikte konuşacağız. Sohbetlerimizde, muhabbetlerimizde , kendi yaşamlarımızı da katman katman ördüğümüzü hatırlayacağız belki de. Mısır’dan çıkanlar, “onlar” dediklerimiz, onlar değiller çünkü. Mısır’dan çıkan, özgürlüğüne doğru ilerleyen onlar,-her biri- bizleriz. Her birimiz bir hatta bir çok Mısır’dan çıkış olayı deneyimliyoruz yaşamlarımızda. Bazan çıkıyoruz, bazan gerisin geri düşüveriyoruz. Her birimizin kendi yaşamlarımızda biriktirdiklerimiz bir noktadan sonra kendi Mısır’larımıza dönüşüyor. Bizler firavunun emrindeki köleler gibi, kendi kurduğumuz yaşamların kölesi haline dönüşüyoruz. Bu akşam acı otları yiyip özgürlüğün hikayesini anlatırken çocuklarımıza her senekinden farklı bir katman daha ekleyebilirsek algımıza, ve önümüzdeki günlerde bu katmanı ayıklayabilirsek yaşamımızdan, belki de o zaman, Tora’nın emrini gerçek anlamda yerine getirebilmiş olacağız. Zira ancak o zaman, anımsamak, sıradan bir hatırlamanın yerine, yaşamımıza ivme katmış bir gerçekliğe dönüşecek.
Hag Pesah Sameah Dostlarım.
Dalia MAYA
15 Nisan 2014

* Pesah Agadası: Pesah gecesi ritüelik olarak okunan ve bayramı anlatan kitap

Benzer yazılar

Yorum yazılmamış.