Çoktandır unuttuğu; oysa son günlerde sık sık onu ziyaret eden ağlak bir sabahında tanışmıştı nihayet Penelope ile…
Penelope idi adı… ama kendisi idi sanki. “Tüm gün ormandaki sazlıklarda bulduğu kamışlardan şapkalar, topladığı çalı çırpıdan sepetler örer, yapraklardan etekler, papatyalardan taçlar, çiçeklerden çantalar yapardı. Ama akşam üzeri güneş batmaya başladığında içini bir umutsuzluk kaplardı. Yaptığı her şey boşunaydı.”
Tam da öyle hissettiği bir sabahtı… “yaptığı her şey boşuna“!
Yaşamının belki de en zor günlerinde o kabarık ve çalkantılı nehirde debelenirken karşı kıyıya sapasağlam ereceğine şüphesi hiç yoktu.
Sonrasında kıyıya ermişti de çok şükür. Ama şimdi dev bir sazlığın içinde kaybolmuş gibiydi. Ve sanki bu sazlığın sonu hiç gelmeyecek gibi geliyordu.
Belki de bu sazlıkta yaban otu olarak kalmayı kabullenmeli hatta yaban otunun kendisi olduğu gerçeğini kabullenmelidir. Ancak buna direnmezse sazlık yok olacaktı.
Ve Penelope cevap vermişti: “hiç düşündün mü, kalp ve harp sözcüklerinin birbirine ne kadar benzediğini? Korkma kalbindeki savaştan, çatışmadan. O savaşlar sana barışı getirecek olandır.”
Sahile inmiş gecenin karşı tepelerin ardından güne kavuşmasını izliyor, bir taraftan da Penelope okuyordu… Göz yaşları yavaşça hafifledi…
Sazlık hala sonsuz; ama sazlığın içinde bazan uzak düşmüş gibi görünseler de; yüreğimin hafif bir rüzgar üflenmesiyle araladığı açıklıktan bana kardeş sıcaklığını sunan; gökteki yıldızlar gibi, biz buradayız, yalnız değilsin diyerek ışıldayan ışıl ışık yürekler var…
Güneş doğmuştu artık karanlığa bir kere daha… sazlık hala sonsuzdu. Ama sonsuz olan tam ve bütündü. Bir idi. Ve sazlığın sonsuzluğunda aslında “hiç bir şey boşuna değil” diye düşündü kendi kendisine. “Yaptığım hiç bir şey boşuna değil. Sonsuz da boşluk değil. Attığım her adım, yaşadığım her deneyim yazıya dönüşüyor. Ve yazdığım her söz gün geliyor bir yerlerde kendi karanlığında kaybolmuş bir kardeşimin ruhunda bir nefes”
İnan kardeşim, hiç bir şey boşuna değil, senin de yaptığın hiç bir şey; boşuna değil.
Dalia Maya
Penelope revisited
06/08/2018
Meraklısına Not:
Penelope, kendisi de bir masal prensesi olan sevgili yürekdaşım Göknur Birincoğlu’nun çocuk kitaplarından birinin -Sobe, ben Penelope’nin- kahramanı. Ama bana sorarsanız büyükler içindir de çocuk kitapları aynı zamanda. Naif ve gerçek.. Özün fiiliyatta olduğu dönemdir çünkü çocukluk dönemi. #BüyüklerİçinDeÇocukKitapları