Yılbaşı… Mutluluk… Coşku… Kırmızılar… Yeşiller… Eğlence…. Hep birlikte ya da yalnız. Mum ışığı… Belki de karanlık kimileri için… Kutlamak… Hediyeleşme… Işıklar… Süs...
Uganda anlatılmaz, yaşanır. Ne okuduğumuz kitaplar, ne izlediğimiz belgeseller, ne baktığımız fotoğraflar…. Hiçbiri burada olma halinin damlası bile olamaz. Uganda… Ugand...
Ege’deyim… Toprağa dokunmaya geldim. Zeytin hasadına. Göz alabildiğine bir ova. Etrafı güven veren dağlarla çevrili. Kimi yer işlenmiş tarla, kimi yer zeytinlik. Dalından...
Uzun bir rüyadan uyanmış gibiyim. Uzun ve güzel, bitmesini istemediğim bir rüya. Oysa bittiği yerde, dönüşmüş olarak geri gelmiş olduğum şehrimde de iyiyim. Bedeni...
Her yer kummuş. San Francisco bugünün modern teknoloji hub’ı olmadan çok önce, hippi dünyasının cıvıl cıvıl merkezi olmadan, yol boyunca inip tırmandığınız tepelerinden m...
Bir şehri tanımak için, yürümek gerek. Sokaklarında yürümek, parklarında gezmek, dolanmak, öyle acele acele, koştura koştura değil de izleyerek, her nefesin hakkını verer...
Gülmekle başlıyordu yaşam. Dünyaya geldiğinde bir çocuğun ilk tepkisi ağlamak oluyordu belki. Ama gülmekle başlıyordu yaşam. Gülmekle yeşeriyordu insanın içinde yaşam coş...
Yoldayız… Bir seneden uzun süredir evlerimizde ve kendi mahallelerimizde kapalı kaldıktan sonra iki günlüğüne sınırları aşmaya karar verdik. Kapıkule’den öteye geçerek ü...
“Çocuğun ayağı daha bilmiyor ayak olduğunu, bir kelebek olmak istiyor, bir elma” Pablo Neruda Bazan da hiçbir şey yapmak istemez insan. Tüm duygular körelmiş gibi…...