Gerçek şu ki… Bir illüzyonun içinde yaşıyoruz. İllüzyon dediğimiz şey bir balon. Balonu her sabah uyandığımızda nefesimizle üflüyoruz. Üfledikçe şişiriyoruz. Ben üflüyoru...
Bazan da bir kırılma gerekir çıkabilmek için bir üst basamağa… Yolculuk kırılmanın ardından hep daha güzel. Alşıkanlıklardan sıyrılma zamanı geldiğinde, buna rağmen...
Belki de kendine kaçmalı insan. Kendine kaçmalı ve bakmalı nerede kaybetmiş kendini, nerede bırakmış elini yıllar önce. Kendine kaçmalı ve bulmalı, yeniden kendi içindeki...
Toprağın taşa, taşın toprağa dönüştüğü bir köydeyim. Kahve renginin doğaya hükmettiği bir coğrafya. Çorak, kuru, ve yalnız. Ta üzerine taş eklenerek inşa edilmiş evler ya...
Seneler önce… Biz daha çocukken İzmir’de anneannemin evinde bir Seher Ablamız vardı, ev işlerine yardım eden. Bir sene, bir yılbaşı arifesi, kuzenimin 13 yaş...
Sımsıcak fırın kokan bir somun ekmek gördüm ben yaprakların kalbinde… Yaz sonrası tüm aileyi sofra başlarında toplamak üzere kışa hazırlanan bir mutfak gördüm...