Dün bir çiçekle tanıştım. Çiçeğini göremedim ama yapraklarıyla tanıştım. Narin mi narin, yeşil mi yeşil. Sordum adını. Dediler: “Küstüm Çiçeği”. – Nasıl yani küstüm...
Geçmiş zaman, yaşanmış geçmiş, bitmiş. o an ne yaşanmışsa yaşanmış. Elbet her kişi o an bildiğinin en doğrusunu yapmış. Bazan bu en doğru mutluluk getirmiş, bazan (ve bel...
Doğanın ninnisini dinliyorum… Uzaklarda beyaz beyaz kuzucukların oluşturduğu dalgaların gelip de kıyıya vuruşu nefes nefes… Kuşlar sessiz bu sabah… Her...
Kuru bir sopa gibi durduğuma bakmayın Yaşam kaynıyor içimde Göründüğü gibi değil asla yaşam Hissettiğin gibi Farkına vardığın anda Sabah esintisinin değdiği tepemdeki min...
Öyle değil mi insanın yaşam deneyimi de? Önce karanlık vardı. “Ol” dedi, ve oldu. Madde oldu. O karanlıktan mini mini bir insan yavrusu çıktı. Aydınlık, pırıl pırıl, cıvı...
Önce karanlıktı… Ama karanlık olduğunu tanımlamamıştı. Işık olsun dedi! Işık oldu. Aslında kendisi ışık oldu. Derken maddeyi, her halinde maddeyi, deneyimlemek iste...
Gelişip büyüme potansiyelini kendi içinde saklar tohum. Geleceği barındırır içinde ve zamanı geldiğinde yaratma becerisi ile tüm şartları zorlar diker başını zincirlerin...
Nasıl da hayrlarda esiyor rüzgar bu sabah. Alıp görürürcesine insanı, silip süpürürcesine önüne her çıkanı. Rüzgarla birlikte dönmeye başladı zihninde sorular yine, neyi...
Saymam ben yaşadığım günleri, Saysam ne olur ki sanki Uzar mı sanırsın saydığınca? Kim bilebilir ne kadar ömür biçilmiş kendisine? Saydıkça kısalır üstelik yaşama katılab...
Güzel günleri yarınlarda arama, Yaşa, tadını çıkar yaşadığın anın! Zira ne gün güzeldir kendi içinde, ne de sen güzel bulursun günü içini kendin güzelliklerle doldurmadık...