Neyi düşlediysen o oldu hayatta
Ne istediysen gerçek oldu.
Gerçek sandığını düşten ayırdığında
bağımlılık oldu
Oysa gerçek, düşünde yarattığındı ve
düşlediğince canından var ettiğine
“canım” dedin
Canından düşünle yarattığındı.
Düşlediğince canından var ettiğindi çünkü o.
Düşten uzaklaştığında silikleşti gerçeklik sandığın;
Sen ne kadar uzaklaştıysan düşten, o da o denli uzaklaştı senden
Oysa canım demiştin ve canım dediğin
candan yarattığın
ne kadar uzaklaşsa ve silikleşse de,
canındı sonsuza dek,
senin bir parçan,
ruhunun bir oluşu,
varlığının bir algısıydı.
Düşleyerek yaratmıştın dünyayı.
Elle dokunulur, nefesle hissedilir
tüm kokular, çiçekler, insanlar
ya da her ne ise yarattığın,
evladın, evin, eşin, işin
öğretmenin, düşmanın…
Yarattığındı senin:
Candı, içtendi,
içindendi, senindi
sendi.
İnce, dokunulamaz ve uçucu bir düşten
ağır, elle tutulur ve katı bir gerçekliğe
ve yine
ağır, elle tutulur ve katı bir gerçeklikten
ince, dokunulamaz ve uçucu bir düşe
dönüşümü de yine sendin yaratan
düşlediğince ya da kendi düşünden uzaklaştığınca.
O yüzden yine ve her daim
Candı, canındı, sendi.
Sen dediğim de aslında “BEN”di.
*******
Yarattığım tüm düşlere
Aşkla.
Dalia MAYA
18/03/2017
One comment